Page 30 - internet
P. 30

sirdergisi.com
                Şubat 2024  -  Şaban 1445

          Tarhan; “Şiddetin nasıl oluştuğunu öğrenmek için yapılan çalışmalarda, şiddeti
          birinci  dereceden  arttıran  şey  canlı  şiddettir,  kişinin  aile  içerisinde  şiddet
          görmesidir. Bir kişi şiddeti, hak arama yöntemi olarak öğrendiği zaman şiddeti
          kolay uygulayabilir hale geliyor. Televizyon programlarında olan şiddetin etkileri
          araştırılıyor. Canlı şiddetten sonra oyunlardaki şiddet geliyor. En etkili olan canlı
          görülen  şiddet.  Bu  nedenle  ailede  canlı  şiddeti  görüyorsa  o  kişide  de  şiddet
          uygulama oranı yüksek oluyor.” şeklinde konuştu.

            “Bencil insanlar en çok şiddete başvuran kişilerdir”
            Bencil insanların en çok şiddete başvuran insan tiplerinden olduğunu söyleyen
          Tarhan; “Bencil insanlar kendi çıkarı için önce can sonra canan diyen narsist
          insan tipleridir. Bu kişilerin acıma duygusu yoktur, suça beceriklidirler. Yaptıkları
          yanlışlardan dolayı pişmanlık hissetmezler ve bundan dolayı kendilerini hiçbir
          şekilde sorgulamazlar. Onun için rehabilitasyon merkezlerine bırakılan özellikle
          on sekiz yaşın altındaki çocuklara empati çalışması yapılıyor. Başkalarının hakları,
          duyguları anlatılıyor. Ondan sonra rehabilitasyon merkezinden çıkarılıyorlar. Bu
          empatiyi öğrenmeden sosyal hayata bırakılmıyorlar. Şiddet uygulayanlara birkaç
          para  cezası  verip  gönderirseniz  bugün  köpeğe  şiddet  uygulayan  yarın  eşine
          şiddet uygular. Burada toplumun tavrı, medyanın bu konudaki tutumu ve siyasi
          karar vericilerin yaklaşımları da önemli.” dedi.


            “Hayvanları alıp bir kafese hapsetmek, barınaklara koymak çözüm değil”
            Sokak hayvanlarının özgürlüğüne dikkat çeken Tarhan, onların kendi ortamında
          özgür bir şekilde yaşamaları gerektiğine vurgu yaptı. Tarhan; “Bizim kültürümüzde
          başı boş gibi gözüken köpeklerin hiçbirinin başı boş değildir. Onlara mahalleli,
          komşular, çocuklar sahip çıkıyor. Açta kalmıyor açıkta da kalmıyor, sahip çıkılıyor.
          Kültürde  büyük  bir  değişim  yaşıyoruz.  Bu  kültürel  değişimden  hayvanlar  da
          etkilenmeye başladı. Herkes iyi davranmıyor, bazıları kötü davranıyor. Hayvanlar
          da gelenin iyi mi kötü mü olduğunu ayırt edemiyor. Hayvanlara kötü davranıldığı
          zaman hayvan kötücülleşebiliyor. Bu nedenle hayvanların kayıt altına alınması
          daha gerçekçi bir yöntem olur. Hayvanları alıp bir kafese hapsetmek, barınaklara
          koymak çözüm değil. Sokak hayvanlarının da bir özgürlüğü var. Onları da yaşadığı
          ortamda özgür bir ortam içerisinde yaşatmamız lazım. Bu nedenle bu konuda
          onları barınaklara koyma tarzındaki bir yaklaşım yerine, gönüllü kuruluşların bu
          konuda eyleme geçerek sahip çıkmaları gerektiğini düşünüyorum…” ifadelerini
          kullandı.




      28 28
   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35