Page 21 - internet
P. 21

sirdergisi.com
                                                                     Mart 2023  -  Şaban 1444

          medreseye tâyin edildi. 1525'de ise,   sever  ve  değer  verirdi.  Onu  bütün   bildirdiler.   Ebüssü'ûd   Efendi,
          Kireççizâde  yerine  Bursa  Sultâniye   seferlerinde  yanında  bulundurdu.   mutlaka   içindekilerin   görülmesi
          Medresesine  tâyin  edildi.  1527   1541  senesinde  Budin'in  fethinde,   gerektiğini,  kıymetli  bir  şey  varsa
          senesinde  Abdüllatîf  Efendi  yerine   zafer  şükrânesi  olarak  şehrin  en   gömülemeyeceğini söyledi. Çekmece
          Sahn-ı  semân  Müftî  Medresesi   büyük  kilisesini  câmiye  çevirten   Ebüssü'ûd   Efendiye   verilirken,
          müderrisliğine  terfî  olundu.  Bu   pâdişâh burada ilk namazı Ebüssü'ûd   elden  kayıp  düştü  ve  içindekiler
          vazifesi beş sene sürdü. Çok sayıda ve   Efendiye  kıldırttı.  Yine  pâdişâhın   döküldü.  Kâğıtların  her  birinde  bir
          kıymetli âlimler yetiştirdi.  emri  üzerine,  Budin'in  ve  Orta   fetvâ ve altında şeyhülislâmın imzâsı
                                    Macaristan'ın  tapu  ve  tahrir  işlerini   vardı.  Ebüssü'ûd  Efendi,  yazıların
            Ebüssü'ûd Efendi 1532 senesinde   yaptı.  Mühim  hizmetler  yaptığı  bu   altında  kendi  imzâsını  görünce;  "Ey
          Bursa  kâdılığına  tâyin  edildi.  Bursa   vaifesinden  sonra,  1545  senesinde   Süleymân!  Sen  kendini  kurtardın
          kâdılığı  önemli  mevkîlerden  olup,   Fenârîzâde  Muhyiddîn  Efendinin   ama,  biz  ne  yapacağız?"  diyerek
          bu  vazîfede  başarılı  olan  İstanbul   ihtiyarlığı  ve  rahatsızlığı  sebebi  ile   ağlamaya  başladı.  Kânûnî  Sultan
          kâdılığına,   İstanbul   kâdılığında   şeyhülislamlıktan  ayrılması  üzerine   Süleymân  Han,  yapacağı  her  işi
          muvaffak   olan   da   Anadolu   bu  göreve  getirildi.  Bu  sırada  elli   şeyhülislâma sormuş ve aldığı fetvâya
          kâdıaskerliğine   tâyin   edilirdi.   beş  yaşında  bulunuyordu.  Otuz   göre hareket etmişti. Delîl olarak da,
          Bundan  sonra  da  şeyhülislâmlık   sene şeyhülislâmlık yaparak, dîne ve   aldığı fetvâların yanında gömülmesini
          makâmına   getirilirdi.   Ebüssü'ûd   devlete üstün hizmetler yaptı. Kânûnî   vasiyet etmişti.
          Efendi,  Bursa'da  bir  yıl  kâdılık   Sultan Süleymân Hân ve İkinci Sultan
          yaptıktan  sonra,  İstanbul  kâdılığına   Selîm'in  saltanatları  zamânında  30   Ebüssü'ûd  Efendi,  Kânûnî  Sultan
          tâyin  edildi.  Bu  vazîfesinde  başarılı   sene  şeyhülislâmlık  yaptı.  Osmanlı   Süleymân  Hana  hayatta  iken  bir
          hizmetler  yaptı.  Bu  vazîfesinde  adlî   şeyhülislâmları  arasında  en  çok   vesîle ile şu meâlde bir kıt'a yazmıştı;
          işlerin tamâmına, belediye reisliğine,   bu  makamda  kalıp  hizmeti  geçen   "Asıl  gerçek,  gerçeği  gören  cihân
          denetleme ve tâkib müesseselerinin   Ebüssü'ûd  Efendidir.  Bu  vazifede   pâdişâhının  görüşüdür.  Onun  fikri
          tamâmına ve idârî işlerin bir kısmına   bulunduğu   sırada   çok   mühim   ve  görüşü  şeriatin  senedi,  dînin  ise
          bakıyordu.   Ebüssü'ûd   Efendi,   hizmetler  yapmıştır.  Kânûnî  Sultan   direğidir."  O,  sultanın  kaybından
          bu  vazîfesinde  öyle  seri  ve  çok   Süleymân  Hân,  Ebüssü'ûd  Efendiyi   duyduğu  büyük  üzüntü  ve  acıyı
          çalışıyor,  işleri  öyle  yürütüyordu  ki,   çok  sever  ve  her  önemli  işinde   ifâde  etmek  üzere  Arapça  olarak  şu
          kâtibleri  ona  yetişemiyorlardı.  Bu   onun  fetvâsına  mürâcaat  ederdi.   mânâda bir şiir söylemiştir:
          sebeple  kâtiplerden  bir  grup  günün   Süleymâniye  Câmiinin  temel  atma
          yarısında,  diğer  bir  grub  da  günün   merâsiminde,  mihrâbın  temel  taşını   "Yıldırım  gürültüsü  mü,  yoksa
          diğer  yarısında  işleri  yetiştirmeye   Ebüssü'ûd  Efendiye  koydurtmuştur.   İsrâfil Sur'u mu?
          çalışıyorlardı.   İstanbul   kâdılığı,   Devrinde âlimler arasında bir mesele
          ilmiye sınıfı için önemli bir mevkî idi.  hakkında  farklı  hüküm  ortaya  çıksa,   Ki   böyle   doldu   kıyâmet
          Ebüssü'ûd Efendinin İstanbul kâdılığı   Kânûnî   Sultan   Süleymân   Hân,   sayhalarıyla yeryüzü
          vazifesi  üç  sene  sürdü.  Bu  zaman   Ebüssü'ûd  Efendinin  tarafını  tercih
          içinde fevkalâde başarı ve mehâretle   ederdi. Ebüssü'ûd Efendi, o devirde,   Bundan  her  tarafa  büyük  bir
          kâdılık  yaptı.  Bundan  sonra,  ilmiye   devlet kânunlarını dînin hükümlerine   korku isâbet etti,
          sınıfı  için  en  yüksek  makamlardan   uygun  bir  şekilde  düzenlemiştir.
          sayılan  kadıaskerlik  vazifesine  tâyin   Tımar ve zeâmetlere dâir mevzûlarda   Bundan  bütün  insanlar  Tûr'daki
          edildi. Normalde Anadolu kâdıaskeri,   verilen kararlar, genellikle Ebüssü'ûd   helâk hâdisesini tattı."
          sonra  da  Rumeli  kâdıaskeri  olması   Efendinin  fetvâlarına  dayanmıştır.
          gerekirken, bir rütbe atlanarak, 1537   Mülâzemet   usûlü   de   onun   Ebüssü'ûd  Efendi,  sekiz  sene  de
          senesinde  Rumeli  kâdıaskerliğine   kadıaskerliği zamanında kurulmuştur.   Sultan  İkinci  Selîm  Hân  zamânında
          getirildi.  Sekiz  sene  bu  vazifede   Kânûnî,  arâzi  kânunnâmesini  de   şeyhülislâmlık  yaptı.  Sultan  İkinci
          bulunarak,  büyük  hizmetler  yaptı.   Ebüssü'ûd   Efendiye   yaptırmıştır.   Selîm  Hân,  Ebüssü'ûd  Efendiye
          Ebüssü'ûd  Efendi,  kâdıasker  tâyin   Kânûnî  Sultan  Süleymân  Hân  1566   çok  hürmet  edip,  onu  incitecek
          edilmeden   önce   gördüğü   bir   (H.974)  senesinde  vefât  edince,   hareketlerden sakınırdı. Bu dönemde
          rüyâyı  şöyle  anlatmıştır:  "Kadıasker   cenâze  namazını  Ebüssü'ûd  Efendi   de  pek  mühim  hizmetler  yaptı.
          olmadan  bir  hafta  önce,  rüyâmda   kıldırdı.  Kılınan  cenâze  namazından   En  mühim  hizmetlerinden  biri,
          Fâtih  Sultan  Mehmed  Câmiinin   sonra   Kânûnî'nin   hayatta   iken   Kıbrıs'ın  fethi  için  fetvâ  vermesi  ve
          mihrâbında  benim  için  bir  seccâde   yaptırdığı   Süleymâniye   Câmii   Kıbrıs'ın fethini sağlamasıdır. Bu ada,
          serilmiş  olduğunu  gördüm.  Halka   bahçesindeki   türbesine   gelindi.   İslâmiyetin  ilk  zamanlarında  Eshâb-ı
          imâm  oldum  ve  sekiz  rekat  namaz   Cenâze kabre konuldu. Bu sırada bir   kirâm   tarafından   fethedilmişti.
          kıldım.  Bu  rüyâdan  sonra  kadıasker   çekmece  getirilip  kabre  konulmak   Osmanlı  Devletinin  Kıbrıs  üzerinde
          oldum. Meğer bu rüyâ, kadıaskerlikte   istendi. Şeyhülislâm Ebüssü'ûd Efendi   târihî  bir  hakka  sâhib  olması  ve  bir
          sekiz  sene  kalacağıma  işâretmiş.   müdâhale  etti.  Çekmecenin  niçin   de  o  zaman  Kıbrıs'a  hâkim  olan
          Keşke kıldığım o sekiz rekatlık ikindi   konulduğunu,  dînimizde  kıymetli   Venediklilerin,  yapılan  anlaşmayı
          yerine yatsı namazı kılmış olsaydım."  bir  şeyin  cenâzeyle  gömülmesinin   bozarak  deniz  yollarına  tecâvüz
                                    mümkün  olmadığını  söyledi.  Sultan   etmeleri  sebebiyle,  Kıbrıs'ın  fethine
            Kânûnî  Sultan  Süleymân  Hân   Süleymân Hanın, vefâtından bir gün   fetvâ verdi.
          kıymetini  ve  ilimdeki  üstünlüğünü   önce  vasiyet  edip  bu  çekmecenin
          anladığı  Ebüssü'ûd  Efendiyi  çok   kendisi  ile  gömülmesini  istediğini   Kuruluşundan  beri  durmadan
                                                              gelişen  Osmanlı  Devleti  büyüdükçe,
                                                                                       19 19
   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26